Evet tatlım, eğer senin kadın ya da erkek bir birlikteliğin ya da evliliğin bittiyse, ya da bitmek üzereyse suçlusu ne sen ne de eski eşin ya da sevgilin. Suçlu ya da başarısız yok aslında. Tabi şimdi sesleri duyuyorum “eşsim nasıl suçlu olmaz, beni aldattı, yalan söyledi ya da beni kandırdı!!” Ya da belki siz bunları yaptınız. Her yaşanan bir karanlık anın nedeni var aslında. Bazen bir birimize karanlığımızı açacak kadar cesur olur, ve o karanlıktan çıkacak potansiyelleri ve armağanları beraber karşılarız. Bazen de tek taraf açar diğeri açamaz. Bazen de sadece karşılıklı bir birbirimizi suçlarız. Şu an bunlardan birini yaşıyorsan hayatın muazzam bir döngüsünden geçiyorsun demek. Bunu bir tecrübe olarak görmen, öğrendiklerin ve öğreneceklerin hayat yolculuğunda devam edebilmen çok kıymetli. Hem mutsuz bir çift olarak dört duvar arasında yıllarını geçirmek mi başarı? Hiç sanmıyorum.
Bir ilişki ya da evlilik bittiğinde, insanlar nedense başarısgızlık hissine kapılır. Nereden mi biliyorum her iki evliğimde de biterken kapıldığım ilk duygu bu oldu Hatta ikinci de “eyvah yine mi?” dedim. Sosyal normlarımızda çünkü, evlilik ve aile olmak başarı sayılır. Daha geçtiğimiz hafta sonu milyarlarca kişi İngiltere krallığının düğününü izliyordu, ben de izledim. Yaklaşık 45 milyon harcanan bu düğün ve tüm düğünler sosyal normlara uymak için yapılıyor bir açıdan. Yanlış anlamayın düğün dernek çok kutsal ve eğlenceli ben iki kere yaptım, bilmiyorum belki de bir kaç kez daha yaparım ya da hiç yapmam. Bildiğim tek şey ise boşanma ya da ayrılığın başarısızlık olmadığı. Muazzam bir hayat tecrübesi getiriyor armağanlarıyla.
Tabi ki zorlukları da var. Özellikle Türkiye toplumunda “boşanmış kadın” olmak zor. İlk boşandığım dönemde ofis çalışanları sürekli konuştuğunu ve odaya girdiğimde sus pus olduklarını hatırlıyorum. Bana sanki acizmişim gibi baktıklarını hatırlıyorum. Çünkü şartlanmalar bu şekilde ve aslında gerçekten de bana üzülüyorlardı. Canlarım benim şu an bunu okuyorsanız sizleri seviyorum. İş, aile ve sosyal çevre tarafından felakete uğramış gibi muamele görmek gerçekten insana zor gelen bir durum. Tabi bir de taciz durumları var ki, telefon ve mesajlarla, boşanan ve yalnız kalan kadının uğradığı, evde yalnızsan geleyim tarzdaki, mesajlar, hem de hiç ummayacağınız insanlardan aldığınız bu mesajlar da tabi ki çok yıpratıcı oluyor.
Ama tatlım bunu bilmeni istiyorum ki, dışarıdan aldığın tüm bu seni rahatsız eden tepkilerin seninle alakası yok. Direk kişilerin kendi hikayeleri ile alakalı tepkileri. Seninle alakası yok. Sen bu kararı verdiğin için de çok cesur ve takdire şayansın. Bu seçimimi yapamamış sıkışmış ve mutsuz olan milyonlarca insan var bu dünyada. Hele ki bir çocuk sahibiysen, biliyorum çok zor oldu bu kararı vermen ama bana ilk boşanırken bir psikologun söylediğini sana hatırlatmak isterim o da bu. Mutsuz ve huzursuz bir ailede büyüyen çocuk mu istiyorsun yoksa, huzurlu ama tek ebeveyninle büyüyen mutlu bir çocuk mu istiyorsun. Tabi ki çocuk için de çok zor. Benim oğlum ikinci eşime baba diyordu, onu iki kere babadan uzaklaştırmış olduğum için kendimi suçlayabilirdim. Ama bunun yerine en sağlıklı bir evliliği nasıl bitirebiliriz, eşimle beraber oturup konuştuk ve anlaştık. O hala oğlumun babası ve o babasını ve ailesini kaybetmedi aslında. Süreç ilerlerken düzen ve devamlılığı sürdürdüğünüz müddetçe çocuk çok daha hızlı yeni duruma adapte oluyor. Bunu gün ve gün görüyoruz.
Ayrıca kendini başarısız bir evlilik yaptığını kabul edersen, kendini de yok saymış olursun. Ben neden büyük bir aşkı yaşamamış gibi yapayım ki kendime acıdığım için. Çok tutkulu bir aşk yaşadım son eşimle ve iyi ki de yaşadım. Bunu yok sayamam, onunla kazandığım tüm armağanları aldım ve kabul ettim. Çok zor günlerimiz de oldu, anlaşamadığımız aynı sayfada olmadığımız ve sonunda seçim yapmamız gereken. Çok şükür dostluğumuz devam ediyor. Tabi ki sen eski eşin ya da sevgilinle eski ilişkini sürdürmen gerekmiyor. Yüzünü bile görmeyebilirsin bir daha. İlk eşimle arkadaş kalamadık mesela. Sen seçimi hangi yolda yapıyorsan, kendi arkanda dur. Ama yaşadığın olaylar her neyse, her karanlıktan çıkan muazzam bir aydınlık var. Yasını yaşa, aman sakın ihmal etme yas tutmayı. O kadar kıymetli ki. Bu süreçte yas tutman, bırakmana en büyük destek var olan duygularını fark etmen, hissetmen. Yastan sonra gelen armağanları da topla ama tek tek. Göreceksin ki, inanılmaz bir yol gelmişin. Tüm süreçlerle ilgili yazılarım, videolarım ve canlı yayınlarım devam edecek.
Bu yolda yalnız değilsin, başarısız hiç değilsin. Hep beraber aşk ile yükseleceğiz.
Seni seviyorum, kendini sev.
Yeşim
Fotoğraf: Kıvanç Niş Edit: Nihan Damla Tuna